İçindekiler

Saç Dökülmenizin Kalıcı mı Yoksa Geçici mi Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Saçlarınızın Neden Döküldüğünü Hiç Merak Ettiniz mi?

İnsan saçı, derinin dış katmanındaki saç foliküllerinde üretilen keratin denen bir proteinden oluşur. Saç büyüme döngüsünün bir parçası olarak saç folikülü tarafından yeni hücreler oluşturuldukça eski hücreler saç derisi yüzeyine doğru itilir. Bu sürecin sonucu ise aslında ölü keratin hücrelerinin diziliminden oluşan saç tellerimizdir. Her ne kadar bir kişinin kafasındaki saç sayısı saç rengine göre değişse de ortalama yetişkin bir insanın saç derisinde 100.000 adet saç kökü bulunmakta ve her gün yaklaşık 30-150 adet saç teli dökülmektedir. Saç dökülmesi sorunu, saçlarının avuç avuç dökülmeye başlamasıyla, aşırı saç kaybı yaşayan bireylerin özgüvenini ve özsaygılarını yitirmelerine sebep olan tedirginlik verici bir durumdur. Bu sebepten ötürü, bir tedavi arayışına girişmeden önce saç kaybının geçici ya da ilerleyen nitelikte olup olmadığına karar vermek üzere alopesinin (saç dökülmesi) ana sebeplerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.

Ani Bir Saç Dökülmesi mi Yaşıyorsunuz?

Telojen effluvium olarak da adlandırılan geçici saç dökülmesi, saçın büyüme döngüsünü bozan dış bir etken sonucu karşılaşılan bir durumdur. Çevre kaynaklı tetikleyici durum saç köklerine şok etkisinde bulunup söz konusu kökleri durağan bir duruma iter ve normalde kafamızdaki saçların yaklaşık %10’u telojen evresindeyken (dinlenme evresi), telojen effluvium’da ise bu oran %30 ve üstüne çıkar ve yaklaşık üç ay sonra saçlarımız dökülür. Bu olguyu anlamak için saç büyüme döngüsüne bir bakalım.
Anajen (Büyüme Evresi)
  • İki ile yedi yıl arasında süren aktif büyüme evresi.
  • Saç büyümesi, saç köklerinin kan akışıyla beslenmesi yoluyla gerçekleşir.
  • Saçlar 28 günde bir 1 cm uzar.
  • Genelde saç köklerinin %90’a kadarı anajen evrededir.
Katajen (Geçiş Evresi)
  • Büyüme evresinin sona erdiğine işaret eden geçiş aşamasıdır.
  • Saç köklerinin kan akışı yoluyla beslenmesi son bulur.
  • İki ila üç hafta sürer.
  • Genelde saç köklerinin %1-2’si katajen evrededir.
Telojen (Dinlenme Evresi)
  • Saç büyümesinin yaklaşık iki ila üç ay süren dinlenme evresidir.
  • Bu evrenin sonrasında saç dökülmesi gerçekleşir ve dökülen saçların yerini yeni bir saç telleri alır.
  • Telojen evrenin bir parçası olan dökülme evresine ekzojen evre denir.
  • Genelde saç köklerinin %10-14’ü telojen evresindedir.

İlaçlar veya Hormonlar

Doğum kontrol hapları, tansiyonu düzenlemek için kullanılan beta-adrenerjik blokerler, antikoagülanlar (kan sulandırıcılar) ve kanser gibi bazı hastalıklar ve tedavilerinde kullanılan kemoterapi ilaçları, yaklaşık 12 haftalık bir ilaç kullanım süresi içerisinde telojen effluvium’a neden olabilir. Telogen effluvium, tiroit bezleri iyi çalışmadığında da ortaya çıkabilir. Hipotiroidi (tiroid bezlerinin yetersiz aktivitesi) ve hipertiroidi (tiroid bezlerinin aşırı aktivitesi) gibi tiroit bozuklukları, tiroit hormonları doğrudan saç sağlığınız üzerinde etkiye sahip olduğu için saç dökülmesine yol açabilir.

Ani Kilo Kaybı ya da Aşırı Katı Diyet

Aşırı katı protein bakımından fakir veya kalori bakımından yetersiz diyetler birçok gerekli vitamin ve mineralleri kapsamaz ve saç bakımı için gerekli olan proteinlerden, demirden, B vitaminlerinden ve çinkodan saçınızı mahrum bırakabilir.

Doğum ve Menopoz

Menopoz döneminde östrojen seviyelerindeki dalgalanmalar kadınlarda telojen effluvium’a neden olabilir. Benzer şekilde, gebelik ve doğum hormonsal değişikliklere yol açtığından, doğum sonrası kadınlarda doğum sonrası telojen effluvium olarak da bilinen difüz saç dökülmesi meydana gelebilir.

Stresli Bir Yaşam Tarzı

Önemli seviyede duygusal strese neden olan olaylar, anajen evresinin erken sona ermesini tetikleyip geçici saç dökülmesine neden olabilir. Sınav kaygısı altındaki sağlıklı genç kadın üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırma, stresin nöroendokrin-bağışıklık bağlantılarını harekete geçirerek klinik açıdan farkedilebilir hiçbir sağlık rahatsızlığı bulunmayan bu genç kadınlarda saç büyümesini durdurduğunu göstermiştir.

Travma veya Hastalıklar

Bir rahatsızlığın ya da hastalığın ortaya çıkması veya bir bireyin sıhhatini tehlikeye atan bir travmanın yaşanması telojen effluvium’u tetikler. COVID-19 virüsünün yan etkilerini belirlemek üzere COVID-19 teşhisi konan bireyler üzerinde yakın zamanlarda yapılan bir araştırma, enfekte hastalar çok ağır bir psikososyal ve fizyolojik stres’ altında olduğundan, COVID-19’un telojen effluvium’a yol açan önemli bir tetikleyici olabileceğini ileri sürmüştür.

Telojen Effluvium Diğer Saç Dökülme Türlerinden Nasıl Ayırt Edilir?

Doktor Muayenesi:

Saç dökülme türünü belirlerken dermatoloğunuz saçınızın görünümünü, dökülme geçmişinizi de inceleyecektir zira dökülen saçın çapı ve uzunluğu bu açıdan önemli göstergelerdir. Telojen effluvium’da, bireyler saçlı deri üzerindeki saçların hepsini kapsayan bir aşırı saç kaybı yaşarken, saçın dokusu ve bütünlüğü bozulmaz; kalıcı saç dökülmesinde ise saç dokusu ince ve hacmini kaybederken yamalar halinde saç dökülmeyi meydana gelebilir. Saç dökülmenizin demir eksikliği ya da eksik beslenme veyahut tiroit hastalıklarında kaynaklanıp kaynaklanmadığını görmek üzere dermatoloğunuz kan testleri de isteyebilir.

Saç Çekme Testi:

Saç çekme testi, kafanızdan 40 ila 60 saç telinin nazikçe çekilmesiyle yapılır ve bu çekilen saçların %10’undan fazlası dökülürse, test “pozitif” olarak değerlendirilir. Bu da saç dökülmesi yaşadığınızı gösterir. Ancak sonuçların doğru olması için bu işlemden 48 saat önce saçınızı yıkamamış olmanız gerekir.

Yıkama Testi:

Yıkama testi, 5 gün boyunca şampuan ile yıkamadan kaçındıktan sonra saçların leğende yıkanması yoluyla gerçekleştirilir. Leğen tabanından toplanan dökülen saçların sayısı sayılır ve saç dökülmesinin şiddetini belirlemek için dökülen teller uzunluklarına göre gruplara ayrılır. Telojen effluvium’da bu sayı genellikle 100’ü aşmaz ve dökülen saçların uzunluğu dermatologların telojen effluvium’u erkek tipi saç dökülmesi olarak da bilinen androgenetik alopesi’den ayırt etmesini sağlar.

Kalıcı Saç Dökülmesi Nedir?

Artarak ilerleyen saç dökülmesi, telojen evresinin ardından beklenen geri büyüme evresi meydana gelmediğinde ortaya çıkar. Bu, saç büyümesinin sona erdiğini ve saç köklerinin döküldüğü bölgelerde kelleşmenin görüldüğü noktaların oluşmaya başladığını gösterir. Artarak ilerleyen saç dökülmesi, görünüşlerini kalıcı olarak değiştirmesi ve özsaygı ve güvenlerini yitirmelerine sebep olması bakımından hem erkekler hem de kadınlar için oldukça rahatsız edici bir durumdur. Yeni teknolojik ve bilimsel gelişmeler, ilerleyen saç dökülmesini yavaşlatan, yeni saçların uzamasını teşvik eden ve hatta saç köklerini ve köklerini güçlendiren tedavilere büyük kolaylık sağlamıştır. Bu tedaviler, cerrahi müdahale olmayan metotlar, ilaç tedavileri ve saç ekimi olarak uygulama yöntemlerine göre kategorize edilebilir. Artarak ilerleyen saç dökülmesini tedavi etmek için uygulanan en popüler cerrahi müdahale gerektirmeyen tedaviler aşağıda verilmiştir. Mezoterapi: Doğal bitki özleri, vitaminler, enzimler, amino asitler ve ilaçlardan oluşan karışımı, saç köklerini uyarmak ve DHT fazlalığını (androgenetik alopeside saç dökülmesinin nedenleriyle ilişkili bir androjen) azaltmak için saçlı deri katmanlarına ileten bir tekniktir. PRP (Trombositten Zengin Plazma): bir kişinin kanından elde edilen trombosit konsantrasyonunun, hücre çoğalmasını hızlandırmak ve söz konusu bölgedeki saç büyümesini teşvik etmek için saçlı deriye enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir tekniktir. LLT (Düşük Seviyeli Lazer Tedavisi): Kırmızı bir lazer yardımıyla fotonları saç derisine ışınlayıp vaktinden erken bir şekilde katajen evreye geçilmesini engellerken saç hücrelerinin ve saç köklerinin uyarılmasını tetikleyen ve saç büyümesinin anajen aşamasını uzatan bir tekniktir. Artarak ilerleyen saç dökülmesinde ilaç tedavisi, örneğin Finasteride ve Minoxidil gibi ilaçların kullanımı, saç dökülmesini yavaşlatmayı hedeflerken, bu ilaçların başarısı fiziksel faktörler ve saç dökülmesinin şiddeti gibi çeşitli etkenlere bağlıdır. Fakat bu ilaçların, Finasteride kullanımından kaynaklanan libido azalması ve boşalma bozuklukları; hirsutizm (istenmeyen anormal aşırı tüylenme) kalp atışında artış ve saç kökleri çevresinde iltihaplanma gibi sıklıkla karşılaşılan ciddi yan etkilerinden ötürü birçok kişinin sağlıklı saçlar için kalıcı bir yöntem olarak saç ekimi tedavisini seçmektedir.